hoþgeldiniz
  SAFFAT SURESI
 

SAFFAT SURESI

Mekke'de inmiştir. 182 ayet, 860 kelime, 3826 harftir.

Bismillahirrahmanirrahim

1-Andolsun o kuvvetlere, o saf bağlayıp duranlara.

2-o haykırıp da sürenlere

3-ve o yolda (Allah'ın) uyarı(sını) okuyanlara ki,

4-ilahınız birdir sizin.

5-Göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbi ve bütün doğuların Rabbidir.

6-Bakınız Biz o dünya göğünü (yakın göğü) bir zinetle, yıldızlarla donattık.

7-İtaata yanaşmaz her şeytandan koruduk.

8-9-Onlar yüce meclisi dinleyemezler. Kovulmak için her taraftan sıkıya (ateş mermiye) tutulurlar. Onlara ayrılmaz bir azap vardır.

10-Ancak bir çalıp çarpan (olursa), onunda peşine delip geçen bir ateş takılır.

11-Şimdi sor onlara: "Yaratılışça kendileri mi daha çetin, yoksa Bizim yarattıklarımız mı?" Biz kendilerini cıvık bir çamurdan yarattık.

12-Fakat sen hayrettesin, onlar ise alay ediyorlar.

13-Uyarıldıklarında da düşünmüyorlar.

14-Bir mucize gördükleri zaman da alaya atıyorlar.

15-Ve diyorlar ki: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.

16-Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman mı biz tekrar dirilecek mişiz?

17-Önceki atalarımız da mı?"

18-Deki: "Evet! Hem de çok aşağılanmış olarak!"

19-Çünkü o zorlu bir kumandadan ibarettir ki, hemen gözleri açılıverir.

20-"Eyvah bizlere! Bu o ceza günüdür." derler.

21-"İşte bu, o sizin yalan dediğiniz ayırt etme günüdür."

22-24-O zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri Toplayın mahşere, toplayın da götürün onları Sırat'a, cehennem köprüsüne doğru ve tutuklayın onları çünkü sorguya çekilecekler.

25-"Ne oldu sizlere yardımlaşmıyorsunuz?"

26-Hayır bugün onlar teslim olmuşlardır.

27-Birbirlerine dönmüş soruşuyorlar:

28-"Siz bize sağdan gelir alaka gösterip duruldunuz." (aldatırdınız.) derler.

29-(Bunlar da): "Hayır, siz inanmamıştınız,

30-bizim size karşı zorlayacak bir gücümüz de yoklu; fakat siz azmış bir kavimdiniz;

31-onun için üzerimize Rabbimizin sözü hak oldu. Muhakkak hepimiz tadacağız;

32-evet biz sizi kışkırttık. Çünkü biz azgındık!"

33-O halde hepsi o gün azapta ortaktırlar.

34-İşte Biz suçlulara böyle yaparız.

35-Çünkü onlar kendilerine: "Allah'tan başka ilah yoktur." denildiği zaman kafa tutuyorlardı.

36-Ve "Biz hiç deli bir şair için ilahlarımızı bırakır mıyız?" diyorlardı.

37-Hayır, o hak ile geldi ve bütün peygamberleri doğruladı.

38-Elbette siz o acı azabı tadacaksınız.

39-Bununla beraber başka değil, hep yaptığınız amellerinizle cezalandırılacaksınız.

40-Ancak Allah'ın ihlasa mazhar kılınmış kulları müstesnadır.

41-İşte onlar için belli bir rızık vardır.

42-Meyveler vardır. Onlara daima ikram edilir.

43-Naim cennetlerinde.

44-Karşılıklı tahtlar üzerinde.

45-Akan kaynaktan dolu kadehlerle kendilerine pırlanılır (sunulur).

46-Bembeyaz, içenler için lezzetli.

47-Onda ne bir zarar vardır ne de başlarına vurur.

48-Yanlarında bakışlarını kendilerinden ayırmayan iri gözlü dilberler.

49-Sanki onlar örtülüp saklanmış yumurtalar gibidirler.

50-Derken birbirlerine dönmüş soruşuyorlar.

51-İçlerinden bir sözcü: "Benim bir arkadaşım vardı."

52-Dedi ki: "Sen gerçekten inananlardan mısın?

53-Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman gerçekten biz cezalanacak mıyız?"

54-"Nasıl bir bakıştırır mısınız (seyretmek ister misiniz]?" der.

55-Derken bakmış, onu cehennemin ta ortasında görmüş.

56-"Vallahi doğrusu sen az daha beni helak edecektin!" der.

57-Rabbimin nimeti olmasaydı ben de buraya celbedilmişlerden olacaktım.

58-59-Nasılmış bak? Biz ilk ölümümüzden başka ölecek değiliz ve biz azaba uğrayacak da değiliz.

60-İşte bu, hiç şüphesiz o büyük murat, büyük bir kurtuluştur.

61-Böyle bir murat için çalışsın çalışan erler.

62-Nasıl, konmak için bu mu hayırlı yoksa o zakkum ağacı mı?

63-Biz onu zalimler için bir fitne kılmışızdır.

64-O bir ağaçtır ki cehennemin dibinde çıkar.

65-Tomurcukları şeytanların başları gibidir.

66-Mutlaka onlar ondan yiyeceklerdir; yiyecekler de ondan karınlarını dolduracaklardır.

67-Sonra onların üzerine kaynar sudan bir haşlamaları vardır.

68-Sonra da dönüşleri şüphesiz cehennemedir.

69-Çünkü onlar babalarını sapıklık içinde buldular.

70-Şimdi de onların izlerince koşturuluyorlar.

71-Gerçekten onlardan önce eskilerin çoğu sapıklıkta idiler.

72-Andolsun ki, içlerinden uyarıcı peygamberler de gönderdik,

73-Sonra da bak o uyarılanların sonu nasıl oldu?

74-Ancak Allah'ın ihlas ile seçilen kulları başka.

75-Andolsun ki, Nuh Bize seslenmişti. Biz de gerçekten ne güzel icabet edenleriz!

76-hem onu ve ailesini o büyük sıkıntıdan kurtardık.

77-Hem onun neslini sürekli kalanlar kıldık.

78-Hem de sonradan gelenler içinde namım bıraktık.

79-"Bütün alemler içinde Nuh'a selam !"

80-İşte Biz iyi davrananları böyle mükafatlandırırız.

81-Çünkü o Bizim mü'min kullarımızdandı.

82-Sonra da diğerlerin! suda boğduk.

83-Şüphesiz İbrahim de onun kolundandı.

84-Çünkü Rabbine tertemiz bir kalb ile geldi;

85-çünkü babasına ve kavmine şöyle dedi : "Siz nelere tapıyorsunuz?

86-Yalancılık etmek için mi Allah'tan başka ilahlar istiyorsunuz?

87-Siz alemlerin Rabbini ne zannediyorsunuz?"

88-Derken yıldızlara bir göz attı:

89-"Ben hastayım" dedi.

90-O zaman arkalarını dönerek başından kaçışıverdiler.

91-Derken bir kurnazlıkta onların ilahlarına vardı da "Buyursanıza, yemez misiniz?" dedi.

92 -93-"Neyiniz var konuşmuyorsunuz?" diyerek yaklaşıp onlara kuvvetli bir darbe indirdi.

94-Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yöneldiler.

95-"A, siz kendi yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?" dedi.

96-Halbuki sizi ve yaptıklarınızı Allah yarattı.

97-"Haydi, bunun için bir bina yapın ve bunu ateşe atın!" dediler.

98-Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de tuttuk kendilerini daha alçak (bir duruma) düşürdük.

99-Bir de dedi ki: "Ben Rabbime gidiyorum, O bana yolunu gösterir.

100-Rabbim, bana iyilerden (bir evlat) ihsan et!"

101-Biz de ona uslu bir oğul müjdeledik.

102-(Oğlu) yanında koşma çağına gelince : "Yavrum, ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Artık bak ne düşünürsün?" dedi. (Çocuk da): "Babacığım sana ne emrediliyorsa yap! Beni inşaallah sabredenlerden bulacaksın!" dedi.

103-Ne zaman ki ikisi de bu şekilde (Allah'a) teslim oldular, (İbrahim) onu tuttu şakağına yıktı (şakağı üzerine yatırdı).

104-Ve ona şöyle seslendik: "Ey İbrahim!

105-Rüyaya gerçekten sadakat gösterdin, işte Biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız."

106-"Şüphesiz ki bu apaçık ve kesin bir imtihandı." dedik.

107-Ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik.

108-Sonradan gelenler içinde kendisine iyi bir nam bıraktık.

109-Selam İbrahim'e!

110-İşte iyi hareket edenleri böyle mükafatlandırırız.

111-Çünkü o Bizim mü'min kullarımızdandı.

112-Bir de onu salihlerden bir peygamber olmak üzere İshak ile müjdeledik.

113-Hem ona hem İshak'a bereketler verdik, ikisinin neslinden de hem güzel davrananlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var.

114-Andolsun ki,Musa ile Harun'u da minnettar ettik.

115-Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık,

116-hem yardım ettik onlara da, galip gelenler onlar oldular.

117-Hem kendilerine o belli Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik.

118-Kendilerini doğru yola çıkardık.

119-Sonrakiler içinde namlarına şunu bıraktık:

120-"Selam Musa ile Harun'a!"

121-İşte Biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.

122-Çünkü ikisi de Bizim mü'min kullarımızdandı.

123-Şüphesiz İlyas da gönderilen peygamberlerdendir.

124-Kavmine şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?

125-O en güzel yaratanı bırakıp da Ba'le mi yalvarıyorsunuz?

126-Rabbiniz ve önceki atalarınızın Rabbi olan Allah'ı" demişti.

127-O zaman onu yalanladılar. Şüphesiz ki onlar da (cehenneme atılmak üzere) hazır bulunduruldular.

128-Allah'ın ihlaslı kulları müstesna.

129-O'na da sonrakiler içinde şunu bıraktık:

130-"Selam İlyas 'a!"

131-İşte Biz güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.

132-Çünkü o Bizim mü'min kutlarımızdandı.

133-Şüphesiz Lut da gönderilen peygamberlerdendir.

134-Onu ve bütün ailesini kurtardık;

135-geride batanlar arasında kalan bir kadın hariç.

136-Sonra diğerlerini yerle bir ettik.

137-Ve siz sabahları onlara uğrar ve üzerlerinden geçersiniz,

138-geceleyin de; hala akıl edip düşünmez misiniz?

139-Şüphesiz Yunus da gönderilen peygamberlerdendir.

140-Hani bir vakit dolu gemiye kaç(ıp sığın)mıştı,

141-kur'a çekişmişti de (gemiden) kaydırılanlardan olmuştu.

142-Derken (denize atıldı ve) kendisini balık yuttu. Pişmandı.

143-Eğer çok tesbih edenlerden olmasaydı,

144-muhakkak diriltilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.

145-Hemen Biz onu hasta bir halde bir alana çıkardık,

146-Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.

147-Ve onu (Yunus'u) yüzbin insana peygamber olarak gönderdik ve hatta artıyorlardı.

148-O zaman iman ettiler de onları bir zamana kadar yararlandırdık.

149-Şimdi sor o seninkilere: "Kızlar Rabbine, oğullar onlara öyle mi?

150-Yoksa Biz melekleri dişi yaratmışız da onlar şahit mi bulunuyorlarmış?"

151-Ha!.. Onlar şüphesiz uydurdukları iftiralardan dolayı:

152-"Allah doğurdu." derler. Ve bunlar gerçekten yalancıdırlar.

153-(Allah) kızları oğullara tercih mi etmiş?

154-Nah sizlere! Nasıl hükmediyorsunuz?

155-Hiç mi düşünmezsiniz

156-Yoksa sizin için açık bir ferman mı var ?

157-O halde getirin kitabınızı doğru söylüyorsanız?

158-Bir de Allah ile cinler arasında bir soy bağı uydurdular. Andolsun cinler bilirler ki onlar huzura celbedileceklerdir.

159-Allah onların yakıştırdıkları vasıflardan münezzeh ve yücedir.

160-Fakat Allah'ın ihlas ile seçilen kulları başka.

161-Çünkü siz ve taptıklarınız,

162-Allah'a karşı kimseyi baştan çıkaramazsınız,

163-Cehenneme saldıran kimseden başkasını.

164-(Melekler) : "Bizden her birimizin belli bir makamı vardır.

165-Elbette biziz o saf saf dizilenler, biziz ;

166-elbette biziz o tesbih edenler, biziz." Derler

167-Ve gerçek (şu ki, daha) önce şöyle diyorlardı:

168-"Eğer yanımızda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydı,

169-herhalde Allah'ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk."

170-Fakat şimdi O'nu inkar ettiler, artık ileride bilecekler.

171-Andolsun ki peygamberlikte gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir:

172-"Onlar (varya), elbette onlar muhakkak muzaffer olacaklardır.

173-Ve elbette Bizim askerlerimiz mutlaka onlar galip geleceklerdir.

174-Onun için bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

175-Gör onları(n akibeti ne olacak! Onlar da) yakında göreceklerdir.

176-Ve şimdi onlar. Bizim azabımıza uğramakta acele mi ediyorlar?

177-Fakat (azap) onların sahasına indiği zaman o acı haber verilenlerin sabahı ne fenadır!

178-Yine sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir;

179-gör (ne olacak akibetleri. Onlar da) yakında göreceklerdir.

180-Güç ve kuvvet sahibi Rabbin, onların isnat enikleri vasıflardan münezzehtir.

181-Selam tüm peygamberlere!

182-Ve hamd alemlerin Rabbi Allah'a!

 

 

 
  Bugün 6 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol